Süreç Komisyonu: İmralı tutanakları tartışması, partilerin yasa önerileri
Hangi parti ne önerdi?
Yoğun siyaset gündeminin öne çıkan başlıklarını sizin için özetledik.
Bugünkü sayımızda:
Süreç Komisyonu: Rapor önerileri görüşüldü
Öcalan görüşmesi: Ham tutanak - özet tutanak tartışması
Bahçeli’den yeni açıklamalar: Kılıçdaroğlu, İBB iddianamesi, Komisyon
11. Yargı Paketi görüşmeleri başladı; ilk gün ne oldu?
Süreç Komisyonu: Rapor önerileri görüşüldü
Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, İmralı ziyareti ve partilerin komisyon raporuna ilişkin görüş ve önerilerini görüşmek üzere toplandı.
Toplantının ilk oturumunda siyasi partilerin rapor önerilerinin konuşulacağı, ikinci oturumda ise İmralı ziyaretinde tutulan tutanağın özetin okunacağı ve İmralı’ya giden üyelerin aktarım yapacağı ifade edildi.
Toplantının başlangıcında söz alan Kurtulmuş, süreçte en hassas ve kırılgan döneme girildiğini belirterek, partilere komisyon çalışmalarının “siyasi malzeme yapılmaması” mesajını verdi.
Ardından siyasi parti temsilcileri sırasıyla söz alarak önerini sıraladı.
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, partisinin 17 sayfalık raporunun başlıklarını şu şekilde özetledi:
AYM ve AİHM kararlarının uygulanması amacıyla idari ve siyasi engellerin kaldırılması,
Hak ve özgürlüklerin kullanılması önündeki engellerin kaldırılması,
Kürt Sorunu’nun çözümü için demokratik siyaset ortamının oluşturulması,
Kayyım uygulamalarına son verilmesi,
Siyasetin yargıya müdahalesine son verilmesi,
19 Mart’ta tutuklanan tüm siyasetçilerin serbest bırakılması,
Gizli tanık uygulamasına son verilmesi,
Cezaevleri İdare ve Gözlem Kurulları’nın keyfi kararlarının önüne geçilmesi,
Kadına ve çocuklara karşı şiddetle etkin mücadele edilmesi,
Yargı ve infaz sistemindeki antidemokratik uygulamalara son verilmesi
Devletin inançlara karşı tarafsız olduğu bir düzenin hayata geçirilmesi,
Güvenlik bürokrasisinde çalışan sivil memurların özlük haklarının iyileştirilmesi.
AK Parti 9 ana bölümden oluşan rapor hazırladıklarını; silah bırakmanın tescil edilmesi sonrasında, süreç kapsamındaki kanunun çıkabileceğini belirtti. Bu kapsamda, önerileri şu şekilde:
Örgüt kendini feshettiyse, “örgüt üyeliği” ve “yardım ve yataklık” suçunun düşmesi, yargılama devam ediyorsa mahkemenin düşmesi. Bu kapsamdaki kişilere 5 yıllık adli takip uygulanması,
‘Terör’ faaliyetine karışanlara Türkiye’de bulunuyorlarsa TCK’nın geçerli olması. Örgütün kendini feshetmiş olması sebebiyle, ‘kamu vicdanı’na uygun cezai indirim uygulanması.
Silah bırakan örgüt üyeleri için iş, mesleki eğitim, psikolojik destek konusunda devlet desteği sağlanması.
Seçim kanunu, siyasi partiler kanunu, yerel yönetimler kanunu ve ilgili idari mekanizmaların daha da demokratikleştirilmesi
AK Partili Mustafa Şen, demokratikleşme adımları çerçevesinde silah bırakmanın tescili halinde kayyım uygulamasının da son bulacağını kaydetti.
MHP, siyasi değerlendirmenin yer aldığı 116 sayfalık rapor hazırladıklarını, hukuki düzenlemeleri komisyonla ortaklaştıracaklarını söyledi.
MHP’li Feti Yıldız gerekli düzenlemelerin önündeki engellerin kalkmasındaki şartlarını şu şekilde sıraladı:
Silahların teslim ve imha edilmesi,
Örgüt yapısının ve bağlı kuruluşların hangi ad adı altında olursa olsun tamamen dağıtılması,
Devletin emniyet güçleri tarafından bu hususun tespit edilmesi,
Örgütün fiili varlığının sona erdiğinin ilan edilmesi.
DEM Parti’nin raporunda yer alan önerilerin bir kısmı şu şekilde sıralandı:
Kendini feshederek silah bırakan örgüt mensupları ve cezaevindeki kişilerle ilgili özel bir yasal düzenleme olmalıdır. Bu yasa ile kalıcı barışı tesis etmek, toplumsal uzlaşıyı güçlendirmek temel amaçtır.
Yasa, siyasal nedenlerle yurt dışında olanların ve yıllarca cezaevlerinde kalanların toplumsal yaşama katılımlarını güvence altına almalıdır. Yasa, çatışma sürecinin tarafı haline gelmiş tüm kesimleri kapsamalıdır. Suç işleyen ya da işlemeyenler gibi ayrımcı kategoriler getirilmemelidir. Yasa, sadece silahlı mücadele stratejisine son vermiş örgüt üyelerini değil, sürece katkı veren özneleri de cezalandırma tehdidinden korumalıdır.
Umut ilkesi getirilmelidir.
Terörle Mücadele Kanunu kaldırılmalıdır.
Yeni bir İnfaz Kanunu yazılmalıdır. Ayrımcı istisna hükümleri kaldırılmalı, ağırlaştırılmış müebbetlerde koşullu salıvermenin önü açılmalıdır. Tecrit rejimini içeren cezaevleri modelleri kapatılmalıdır.
Muhalif kesimleri hedef almak için kullanılan düzenlemeler kaldırılmalıdır. Terörün Finansmanının Önlenmesi Hakkındaki Kanun, hapishanedeki yakınlarına para gönderenleri bile cezalandırmaktadır. Bu kanun yeniden ele alınmalıdır.
OHAL ve KHK’lar ile yaratılan mağduriyetler giderilmelidir.
Yeni Yol, TİP ve EMEP; rapora dair görüş iletmeden önce İmralı’daki görüşmenin tutanaklarının paylaşılmasını istedi. Üç partinin temsilcileri, rapora iletilecek görüş ve önerilerin İmralı görüşmesindeki aktarımlar olmadan eksik kalacağını kaydetti.
Öcalan görüşmesi: Ham tutanak - özet tutanak tartışması
Toplantının ikinci oturumunda komisyonun üç üyesi; DEM Parti’li Gülistan Kılıç Koçyiğit, MHP’li Feti Yıldız ve AK Parti’li Hüseyin Yayman’ın İmralı ziyareti gündeme alındı.
İmralı ziyaretinde MİT tarafından tutulan tutanakların ne kadarının paylaşılacağı konusunda muhalefet ve iktidar arasında anlaşmazlık yaşandı.
Muhalefetin tutanakların tamamının okunması yönündeki talebine rağmen Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un anonsuyla Meclis Genel Sekreter Yardımcısı Ahmet Bozkurt, tutanakların özetini okudu.
Okuma işleminin tamamlanmasının ardından toplantının başında ifade edildiğinin aksine İmralı’ya giden üyelere söz verilmedi. Kurtulmuş, komisyonun İmralı’ya giden üyeleri dahil hiç kimseye söz vermeden toplantıyı kapattı.
Komisyonda okutulan özet metindeki bazı bölümler şöyle:
“Öcalan sözünün arkasında olduğunu söyledi
Abdullah Öcalan, sürecin başından beri verdiği sözlerinin arkasında olduğunu, koşullar el verirse teorik ve pratik imkanının bunu gerçekleştirmeye müsait olduğunu ifade etmiştir. Uzun bir şekilde tarihsel arka planı aktarmış ve Ziya Gökalp’e referans vererek Türk- Kürt kardeşliğini önemine vurgu yapmıştır.
Her asker kaybı trajedi
Feti Yıldız Abdullah Öcalan’In mahkum olduğu davada şehit ailelerinin avukatı olarak kendisinin bulunduğunu hatırlatması üzerine Öcalan, “Ben Devlet bey’in el sıkmasıyla başlayan süreç içinde verdiğim sözlerin arkasındayım” demiştir. Hüseyin Yayman ise buraya şehit ailelerinin hassasiyetiyle geldiğini söylemesi üzerine Abdullah Öcalan, her asker kaybının kendisi için trajedi olduğunu, asla sevinmediğini, gençlerin böyle ölmemesi gerektiğini söylemiştir. Türkiye’de ve bölgede kesinlikle çözüme ulaşılması gerektiğini söylemiş ve TUSAŞ eylemine üzüldüğünü ifade etmiştir.
PKK sadece elindeki silahları değil zihinsel olarak da silahları bırakmalı
Bu devletin hepimizin devleti olduğu, ‘silahı bırakın’ derken PKK’nın bütün bileşenlerini kapsadığı, PKK’nın Irak’tan çektiği güçleri Suriye’ye gönderdiği yönünde gözlemler olduğu, bu durumun daha önceki açıklamalarla çelişki yarattığı kendisine söylenmesi üzerine Öcalan, “PKK’nın sadece elindeki silahları değil zihinsel olarak da silahları bırakması gerektiğini ifade etmiştir.
Pozitif hamleler peşinde
Terörsüz Türkiye gerçekleşecekse Türkiye’nin pratik ve somut adımlar bekliyor olduğunun söylenmesi üzerine Öcalan, pozitif hamleler ve adımlar peşimde olduğunu iade etmiştrir.
Suriye için üniter yapı ve yerel demokrasi benimsediğini söyledi
Hüseyin Yayman tarafından Suriye konusunda sorulara, SDG’nin 10 Mart’taki anlaşmasını esas aldıklarını, Suriye başta olmak üzere bölgede İsrail’in hamlelelerine karşı çok dikkatli olunması gerektiğini, Suriye için üniter yapı ve yerel demokrasi benimsediğini söylemiştir.
Yerel savunma gücü olup olmayacağına dair sorulara “Savunma gücü yok, asayiş kapsamında güçler. Yani polis gibi” cevabını vermiştir.
Normalde PKK’yı 1993’te feshetmesi gerektiğini söyledi
Reel sosyalizm düşüncesinin 1995’ten beri terk ettiğini, zihinsel dönüşümün sancılı bir süreç olduğunu, normalde PKK’yı 1993’te feshetmesi gerektiğini söylemiş, ancak her seferinde birinin bu girişimini sabote ettiğini söylemiştir.”
DEM Parti’den tutanak açıklaması: Eksik ve öznel yorumlar
Komisyonun DEM Partili üyeleri tutanakların özetinin paylaşılmasına tepki göstererek bir açıklama yayımladı.
Açıklamada, “Barış ve Demokratik Toplum Sürecinin baş aktörü olan Sayın Öcalan’ın komisyon heyetiyle yaptığı görüşmenin içeriğinin parça parça, eksik ve öznel yorumlarla aktarılması; her şeyden önce Öcalan’ın bu süreçteki tarihsel rolünü daraltma ve tartışmaya açma riskini barındırmaktadır. Bu ise bir yılı aşkın süredir yürüyen sürecin temel yaklaşımlarına, yapılan tariflere ve altına girilen sorumluluklara aykırıdır” denildi.
Bahçeli’den yeni açıklamalar: Kılıçdaroğlu, İBB iddianamesi
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Türkgün’deki röportaj serisinin son bölümü yayınlamdı. Bahçeli, CHP’li belediyelere yönelik davalara ve yargı süreçlerine ilişkin açıklamalar yaptı.
Bahçeli, İBB iddianamesi ve CHP’li belediyelere yönelik davalara ilişkin “CHP tarihin yanlış yerinde duruyor dedi.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun “arınma” mesajına “CHP yönetimine karşı yapılan yolsuzluklardan arınma çağrısı doğru bir çağrıdır.” sözleriyle destek veren Bahçeli, “Yüzyılın en vahim yolsuzluğunun aydınlanması ve adaletin tecellisi şarttır. Bizim de Türk yargısına güvenimiz tamdır.” ifadelerini kullandı.
CHP’nin İmralı’ya gitmeme kararına ilişkin ise “Kaçak güreştiler, ümit ederim ki gerçeği görürler ve minder dışına çıkmazlar” açıklaması yaptı.
11. Yargı Paketi görüşmeleri başladı; ilk gün ne oldu?
‘11. Yargı Paketi’nin görüşmeleri 3 Aralık’ta (çarşamba) Adalet Komisyonu’nda başladı.
Muhalefet teklife ilişkin; Anayasa’ya aykırı olduğu, cinsel şiddet ve kadın karşı şiddet kapsamında ciddi riskler barındırdığı, eşitsizliklerin giderilmediği, paketin beklentileri karşılamadığı, gerçek ihtiyaçların ve mevcut sorunların çözümünün pakette yer almadığı ve başka komisyonların görev alanına giren düzenlemelerin olduğu eleştirisini yaptı.
İktidar, paketin kapsayıcı olduğunu, reform niteliği taşıdığını, suçlularla mücadelede rol oynayacağını savundu.
Teklifin ilk 15 maddesi görüşülürken Covid-19 düzenlemesine ilişkin madde bu toplantıda oylanmadı. Kulislerde bu maddede değişikliğe gidilebileceği, kadın ve çocuklara karşı işlenen suçların kapsam dışına çıkarılabileceği konuşuldu.
*Bu bülten hazırlanırken, teklif görüşmesinin ikinci gün toplantısı yeni başlamıştı. Teklifin komisyon aşamasının tamamlanması gündemdeydi.
Gözden Kaçmasın:
İBB soruşturmasında 19 kişi için tahliye kararı verildi. (Ekonomim)
Babacan’dan süreçte “liderler masası” çağrısı: Erdoğan Özel’i davet etse ne olacak ki? (Haberler.com)
Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’in ölümüne ilişkin davada 10 sanık bugün hakim karşısına çıkacak. (T24)
MESEM’lerdeki çocuk ölümlerini protesto eden 16 TİP üyesi tutuklandı. (Evrensel)
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, öldürülen gazeteci Hakan Tosun ile ilgili soru önergesini yanıtsız bıraktı. (T24)
İSİG Kasım ayı raporu: 216 iş cinayeti yaşandı. (MA)
Gazeteci Elif Akgül’e HDK davasında ceza istendi. (Birgün)
Türkiye Gazetesi: Doğum iznini 24 haftaya çıkaracak çalışma tamamlandı. (Türkiye)
Esad sonrası Suriye: AB iltica kılavuzunu güncelledi. (DW Türkçe)
AYM’nin 5 siyasi partiye yönelik mali denetim kararları Resmi Gazete’de yayınlandı. (Habertürk)
Hakim ve savcı atamaları Resmi Gazete’de yayımlandı. (AA)
Stüdyo recap, Türkiye siyaset gündeminden haberler sunarken aynı zamanda Türkiye’de haber yayıncılığını ve gazetecileri desteklemek ve birlikte üretmek amaçlarıyla kurulan bağımsız haber kaynağıdır.
Okuduğunuz bu bülten Türkiye siyasetine ilişkin tüm konuları günlük olarak okuyucularına aktarmayı amaçlar.
Bu bültenin içeriği, tamamıyla Stüdyo recap’in sorumluluğundadır.
Ceren Bayar, Parlamento Muhabiri, @crnbyr
Yıldız Yazıcıoğlu, Parlamento Muhabiri, @journalofyy
Günsu Durak, Editör, @gns_drk
Demet Şöhret, Sosyal Medya ve İçerik Sorumlusu, @demet_so




